Dini Değerlerimize Yönelik Kasıtlı ve Provokatif Hakaretlere Şiddetle kınıyoruz
Leman dergisinde yayımlanan içeriklerde, milletimizin en kutsal değerlerinden olan dini inançlarımıza yönelik kasıtlı ve provokatif hakaretlerin yer aldığı tespit edilmiştir. Bu tür yayınlar, toplumun manevi dokusunu zedelemekle kalmayıp, toplumsal barış ve huzuru da derinden sarsmaktadır. “Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’in hayasızca karikatürize edilmesini şiddetle kınıyoruz. Yapılan basın özgürlüğü değildir. Yapılan ifade özgürlüğü değildir. Dini değerlerimizi aşağılayan, Müslümanların vicdanında derin yaralar açan bu tür girişimler provokasyon amaçlıdır ve buna cüret edenler hukuk önünde hesap vermelidir. Peygamber Efendimizin karikatürünü yaparak hakaret eden bu zihniyeti lanetliyoruz” Dini değerlerimiz, devletimizin ve milletimizin varoluşunun temelidir.
Bu kutsal değerlere yönelik saldırılar, toplumun tamamını hedef alan ağır bir saygısızlık ve nefret suçu mahiyetindedir. İfade özgürlüğü adı altında yapılan bu tür provokasyonları kesinlikle kabul etmiyor, kınıyoruz.
Leman dergisi yönetimini, sorumsuz ve nefret dili içeren yayın politikalarından derhal vazgeçmeye, toplumsal hassasiyetlere saygı göstermeye çağırıyoruz. Aksi takdirde, hukuki ve toplumsal nezdinde gerekli tüm yasal yollara başvuracağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Dini değerlerimize yönelik bu saldırılar karşısında sessiz kalmayacak, gereken tüm tepkiyi en güçlü şekilde ortaya koyacağız.

Yurt İmar Sene Genel Merkezi

*Mehmet Çolak – Yurt İmar Sen Genel Başkanı*

Yılın en kritik dönemeçlerinden birine daha geldik. Kamu çalışanlarının ve emeklilerin Temmuz ayında alacağı zam oranı, TÜİK’in açıklayacağı Haziran enflasyon verileriyle netleşecek. Ama bu, sadece teknik bir hesap meselesi değil. Bu, milyonlarca kamu emekçisinin sofrasına ne kadar ekmek koyabileceğinin, çocuğunun eğitim masrafını nasıl karşılayabileceğinin, yaz aylarını nasıl geçireceğinin de göstergesi.
Bugün, kamu çalışanlarının maaşları ne yazık ki her geçen ay biraz daha eriyor. Yılbaşında verilen zam, daha ilk üç ayda etkisini kaybetti. Kira, gıda, ulaşım ve enerji fiyatlarındaki artış karşısında sabit gelirlinin maaşı çaresizce yerinde sayıyor. TÜİK’in beş aylık enflasyon verisi %22,72 olarak açıklandı. Haziran rakamıyla birlikte bu oranın %25’i geçeceği aşikâr. Ancak bizler sadece bir rakamın değil, o rakamın temsil ettiği yaşam koşullarının peşindeyiz.
TÜİK’in enflasyon verileri, artık sadece ekonomik bir gösterge değil; kamu çalışanı için umut, endişe ve beklenti anlamına geliyor. Çünkü açıklanacak bu veri, aynı zamanda alın terinin karşılığını ne kadar alacağımızı belirliyor. Toplu sözleşmede belirlenen %10’luk zamma ek olarak verilecek enflasyon farkı, ne yazık ki maaşları gerçek enflasyon karşısında tam anlamıyla koruyamıyor.
Buradan açıkça ifade etmek isterim: Kamu çalışanı artık sadece zam değil, **hakkaniyetli bir ücret politikası** talep ediyor. Enflasyonla baş edemeyen bir gelir yapısı, ne hizmetin verimini artırır, ne de toplumsal refahı yükseltir. Ekonomik istikrar, kamu çalışanının emeğinin korunmasından geçer. Bunun için de zam oranlarının masa başı değil, gerçek piyasa koşullarına göre belirlenmesi gerekir.
Yurt İmar Sen olarak, kamu çalışanlarının hakkını her platformda savunmaya devam edeceğiz. Temmuz ayında belirlenecek maaş artışı, yalnızca bugünün değil, aynı zamanda adaletli bir gelecek umudunun da göstergesi olmalıdır.

Saygılarımla,
**Mehmet Çolak**
**Yurt İmar Sen Genel Başkanı**

Kıymetli Kamu Çalışanları, Değerli Vatandaşlarımız,
Birliğin, paylaşmanın ve dayanışmanın en güzel ifadesi olan Kurban Bayramı’nı hep birlikte karşılamanın huzurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Kurban Bayramı; sadece bir ibadetin değil, aynı zamanda yardımlaşmanın, kardeşliğin ve insanî değerlerin yeniden yeşermesinin vesilesidir. Bu mübarek günlerde, milletçe kenetlenerek dayanışma duygularımızı güçlendirmeli, kırgınlıklarımızı geride bırakmalı, sevgi, saygı ve hoşgörüyü esas almalıyız.
Yurt İmar Sen olarak, kamu çalışanlarımızın alın terine sahip çıkmayı, emeğin onurunu korumayı ve hak mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Bayramların ruhuna uygun bir şekilde, adaletli, eşit ve insan onuruna yakışır bir çalışma hayatı için mücadelemize devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle, başta kamu emekçileri olmak üzere, aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor; bayramın sağlık, huzur, bereket ve barış getirmesini temenni ediyorum.
Bayramınız mübarek olsun.
Saygılarımla,
[Mehmet ÇOLAK]
Yurt İmar Sen Genel Başkanı

Mehmet ÇOLAK
Yurt İmar Sen Genel Başkanı
Yaklaşan Toplu Sözleşme Görüşmeleri Öncesi Yurt İmar Sen Genel Başkanımızın Yazısı
Başkan ÇOLAK yazısında ;Kamu çalışanlarının emeği, bu ülkenin omurgasını oluşturan en değerli güçlerden biridir. Öğretmenlerimiz sınıflarda, hemşirelerimiz hastanelerde, zabıt katiplerimiz adliyelerde, memurlarımız ise ülkenin dört bir yanında görev başında, fedakârca çalışmaktadır. Onlar, sadece maaş bordrolarında isimleri yazan kişiler değil; hizmetin gerçek sahipleridir.
Bugün bir kez daha toplu sözleşme masasına oturuyoruz. Ancak bu masa sadece rakamların konuşulduğu bir yer değildir. Bu masa, adaletin, hakkaniyetin ve sosyal devlet ilkesinin sınandığı bir yerdir.
Uzun yıllardır kamu çalışanlarının yaşadığı sorunları yakından biliyoruz. Enflasyon karşısında eriyen maaşlar, bozulan gelir dağılımı, özlük haklarında yaşanan tıkanmalar ve yardımcı hizmetler sınıfı gibi yıllardır çözüm bekleyen konular artık ötelenemez. Toplu sözleşme, işte bu taleplerin yüksek sesle dile getirileceği ve somut çözümlerle sonuçlandırılması gereken bir süreçtir.
Genel Başkan olarak biz, üyelerimizin yalnızca ekonomik taleplerini değil; insan onuruna yakışır çalışma koşulları, iş güvencesi, liyakat esaslı atama ve terfi sistemi gibi temel ilkeleri de gündemimizin merkezine alıyoruz. Çünkü kamu hizmeti güçlü olursa, devlet güçlü olur. Kamu çalışanı güvende olursa, vatandaşın aldığı hizmet kaliteli olur.
Taleplerimiz net:
* Gerçek enflasyona uygun, refah payı içeren maaş artışları,
* 3600 ek gösterge başta olmak üzere unvan adaletsizliklerinin giderilmesi,
* Yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılarak genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesi,
* Sözleşmeli personelin kadroya alınması,
* Fazla mesai ve görev tazminatlarının hakkaniyetli şekilde artırılması.
Bu toplu sözleşme sadece bir mali pazarlık değil, aynı zamanda sosyal adaletin yeniden inşasıdır. Kamu çalışanı bir yük değil, bu ülkenin kalkınmasının ana aktörüdür. Masadan yalnızca rakamlarla değil, onurla ve güvenle kalkmak istiyoruz.
Bu süreçte bizlere destek olan tüm kamu emekçilerine, mücadelemize omuz veren tüm sendikal dostlara teşekkür ediyor, bu toplu sözleşmenin tüm kamu çalışanları için hayırlı sonuçlar getirmesini temenni ediyorum.

Yüksek enflasyon dönemlerinde kamu çalışanlarının alım gücünün düşmesi ciddi bir sorun teşkil eder. Bu durum, özellikle maaş artışlarının enflasyonun gerisinde kalması halinde daha da belirginleşir. Kamu çalışanları, sabit gelirli oldukları için enflasyondan en çok etkilenen gruplardan biridir. Eğer yetkili sendikalar bu süreçte üyelerinin haklarını yeterince savunmuyorsa ya da kamuoyunda bu yönde bir algı oluşmuşsa, eleştirilerin odağı haline gelmeleri kaçınılmazdır.
“Yetkili sendika sefa içerisinde” ifadesi, sendikanın üyelerinin yaşadığı ekonomik zorluklara kayıtsız kaldığı veya imtiyazlı bir pozisyonda bulunduğu yönündeki eleştiriyi yansıtır. Bu tür algılar, sendikalara olan güveni sarsabilir ve üyelik oranlarında düşüşe yol açabilir.
Bu duruma çözüm olarak:
* Sendikaların daha şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim sergilemesi,
* Toplu sözleşmelerde enflasyon farkını ve hayat pahalılığını telafi edici düzenlemeler için daha etkin mücadele etmesi,
* Kamu çalışanlarının sesini duyurabilecekleri platformların güçlendirilmesi önemli olabilir.

Sendikalara üye olunurken sendikaların güçlenerek idarelerin yanında yer alarak üyelerinin sorun ve sıkıntılarına kayıtsız kalırken kendi yöneticilerinin menfaatlerine yönelik çalışmalar yapmaları her zaman gerçek sendikacılığın güçlenmesi gerekmektedir.
Yurt Sendikaları konfederasyonuna bağlı sendika iş kollarımız ile her zaman siyasetten uzak bir anlayışla çalışmalarımıza devam ederken belki yetkili değiliz ancak etkili bir sendika olmak yolunda emin adımlar ile yolumuza devam ediyoruz.

7. Dönem Toplu Görüşme Masasında Sözde Yetkili Sendikanın Kzanım diye Çalışanları kandırdığı bir çok kazanımın yanıltma ve kandırmadan başka bir şey olmadığını gösterdi
Bayındırhık, İnşaat ve Köy Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme kazanımı olarak
Tapu ve Kadastro tazminatı
MADDE 1- (1) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü kadro ve pozisyonlarında bulunanlardan tapu ve kadastro hizmetlerinde görevlendirilen ve arazide fiilen çalışanlara, döner sermaye bütçesinden karşılanmak üzere, fiilen çalıştıkları her gün için 200 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda kadastro tazminatı ödenir.
AYRICA MİLLİ EMLAK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ çALIŞANLARI İÇİNDE KAZANIM OLARAK İMZALANNAN MADDE
(2) Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı taşra teşkilatında Milli Emlak Genel Müdürlüğü hizmetlerini yürüten milli emlak birimlerinde görev yapan kadrolu ve sözleşmeli personelden birinci fıkrada belirtilen personelle aynı hizmet kapsamında arazide çalışanlara da, bu kapsamda fiilen çalıştıkları her gün için birinci fıkraya göre tazminat ödenir. denilmektedir.
ancak bugüne kadar hiç bir Milli Emlak Biriminde bu tazminat ödenmezken toplu szöleşme zam oranları devam eden aydan itibaren enflasyon karşısında erimeye devam ediyor.
ancak sözde yetkili sendikanın takip ettiği konular arasında olmadığı için çalışanlar kaybetmeye devam ediyor Yurt Sendikaları olarak Toplu Sözleşme kaznımlarının elde edilmesi ve çalışanların yararlanması için ilgili kurumlar nezdinde takipçisi olacağız. SÖZDE KAZANIM DEDİLER AMA HİÇ BİR ÇALIŞAN ALAMADI