Yarı Zamanlı Çalışma: Olumlu Bir Adım, Ancak Kapsamı Genişletilmelİ

Mehmet Çolak – Yurt İmar Sen Genel Başkanı
Kamu çalışanlarına yönelik olarak son dönemde hayata geçirilen **yarı zamanlı çalışma hakkı**, çalışma hayatında esneklik ve dengeyi sağlamaya yönelik olumlu bir adımdır. Ancak bu uygulamanın sınırlı kapsamı, çalışma hayatında adalet ve eşitlik ilkeleriyle çelişmektedir. Yurt İmar Sen olarak bu hakkın yalnızca belirli durumlarla sınırlı kalmaması, tüm kamu çalışanlarını kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğini savunuyoruz.

Bugün, doğum sonrası ebeveynlere tanınan yarı zamanlı çalışma hakkı, özellikle anneler için önemli bir imkân sunuyor. Ancak kamu çalışanları sadece ebeveynlerden ibaret değil. Eğitimine devam eden memurlar, kronik rahatsızlığı bulunanlar, yaşlı ya da hasta yakınlarına bakım sağlayanlar da en az onlar kadar esnek çalışmaya ihtiyaç duymaktadır. Ne yazık ki mevcut düzenlemeler, bu ihtiyaçları kapsam dışı bırakmakta, birçok çalışanı mağdur etmektedir.

Ayrıca, yarı zamanlı çalışmaya geçen kamu görevlilerinin **maaşlarında ve sosyal haklarında yaşanan kayıplar**, bu hakkın fiilen kullanılmasını ciddi şekilde engellemektedir. Geliri düşen, emeklilik süresi uzayan ya da terfisi geciken bir çalışan için bu hak, tercih edilebilir olmaktan uzaklaşmaktadır. Esnek çalışmayı cezalandıran değil, teşvik eden bir sistem inşa edilmelidir.
Kamu hizmetlerinde verimliliğin ve çalışan memnuniyetinin artırılması için atılması gereken adımlar bellidir:
1. **Yarı zamanlı çalışmanın kapsamı genişletilmeli**, isteğe bağlı olarak tüm kamu çalışanlarına sunulmalıdır.
2. **Gelir ve hak kayıplarını önleyecek yasal güvenceler** oluşturulmalı; sosyal güvenlik ve kıdem hakları korunmalıdır.
3. Yarı zamanlı çalışmayı tercih edenlerin görevde yükselme ve kariyer süreçleri **eşitlikçi bir yaklaşımla** ele alınmalıdır.
Unutulmamalıdır ki, kamu çalışanı huzurluysa, kamu hizmeti güçlüdür. Esnek, adil ve kapsayıcı çalışma modelleri sadece bireysel değil, kurumsal verimliliği de artıracaktır.
Yurt İmar Sen olarak bu konuda atılacak her yapıcı adımın arkasındayız; çalışanlarımızın hakkını, emeğini ve yaşam dengesini korumaya devam edeceğiz.

Yurt Eğitim Sen Tarafından Merhum Halil YOLALAN anısına Anlamlı Yarışma

Sendikamız Yönetim Kurulu Üyemiz (merhum) Sayın Halil Yolalan’ın anısını yaşatmak amacıyla anlamlı bir etkinlik başlıyor.
Sendikamızın ilk üyelerinden ve uzun süre Genel Merkezimiz değişik kademelerinde yöneticilik yapmış, fedakâr cefakar Sayın Halil Yolalan’ın 12 Kasım 2024 tarihinde ani vefatı bizleri derinden üzdü. Genel Başkanımızın talimatı ile Sendikamız Genel Merkez 10.01.2025 tarih ve 2025/06 nolu Yönetim Kurulu Kararı ile Halil Yolalan’ın adını yaşatmak ve hatırlamak için resim ve şiir yarışması düzenleme kararı alınmıştır.

Değerli üyelerimiz ve üyelerimizin yakınları; Sendikamızın Genel Başkan Yardımcısı (merhum) Halil Yolalan anısına anlamlı bir etkinliğe imza atıyoruz. “Halil Yolalan” temasıyla düzenlenecek resim ve şiir yarışması, üyelerimiz başta olmak üzere ve üyelerimizin aileleri duygu dolu bir birlikteliğe davet ediyoruz.

“YURT SENDİKALARI BENİM BÜYÜK AİLEM” başlığıyla gerçekleştirilecek resim ve şiir yarışması, YURT Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı tüm sendika kollarının üyeleri ve birinci derece yakınlarının katılımına açık olacak.

Bu özel yarışma, YURT Sendikaları Konfederasyonu ve Üye Sendikaları çatısı altında dayanışma kültürünü ve aile bağlarını sanatın birleştirici gücüyle ortaya koymayı hedefliyor. Merhum Halil Yolalan’ın Sendikal mücadeledeki özverili katkılarını hatırlamak ve yeni kuşaklara örnek bir değer aktarımı sağlamak amacıyla düzenlenen yarışma ile duygu ve birliktelik temalarını ön plana çıkaracak.

Yarışma, sendika çatısı altında oluşan dostluk, dayanışma ve aidiyet duygusunu sanat aracılığıyla ifade etmeyi amaçlıyor. Halil Yolalan’ın sendikal mücadeleye ve eğitime kattığı değerleri yaşatmak, bu vesileyle onun anısını onurlandırmak hedefleniyor.

Halil Yolalan “Yurt Sendikaları Benim Büyük Ailem” temalı resim ve şiir yarışmalarına, YURT Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı tüm Sendikaların üyeleri ve üyelerin birinci derece yakınları katılabilecek.

Bu anlamlı etkinlikte siz de yer almak, Halil Yolalan’ın anısını sanatla yaşatmak isterseniz başvurunuzu bekliyoruz. Unutmayın, “BİZ BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ”

Unutmadık

Unutmayacağız

Sessiz Soygun: Memurun Maaşı Eriyor, Sözde Yetkili Sendika Seyrediyor

Yine bir enflasyon rakamı açıklandı. Rakamlar kağıt üzerinde belki yuvarlak, ama memurun cebindeki delik her geçen gün daha da büyüyor. Maaşlar, market sepetinin yarısına yetmiyor. Elektrik, su, doğalgaz faturaları maaşı katlayarak geçiyor. Peki ortada bir mücadele var mı? Koca bir hiç!

Milyonlarca kamu çalışanının haklarını savunmak için yetki alan sendika ne yapıyor? İmzayı atıp, protokol fotoğrafı verip, üç beş demagojiyle meydanlarda poz kesmekten öteye geçmiyor. Üye sayıları maşallah artıyor da artıyor. Aidatlar tıkır tıkır kesiliyor. Ama memurun sofrasında et yok, çocuğunun defterinde umut yok.

Sözde yetkili sendika yıllardır aynı masada. Sırtını siyasetçiye yaslayıp “al gülüm ver gülüm” pazarlığıyla memurun hakkını üç kuruşa satıyor. Sadece bu kadar da değil: Çalışanların kafasına “Üye olmazsan tayin olmaz, terfi olmaz” baskısıyla korku salıyor. Bu nasıl sendikacılık? Bu olsa olsa bir düzenin beslemesi, sarı sendikacılığın en kötü örneği olur.
Bakın etrafınıza: Pazar filesini dolduramayan, aldığı maaşı kredi kartı borcuna yatıran, çocuklarının okul masrafını hesaplayıp geceleri gözüne uyku girmeyen milyonlar var. Hani bunların sesi? Hani meydanlar? Nerede toplu eylemler? Nerede masada yumruğunu vuran adamlar? Yok. Çünkü yetkili dedikleri sendika, aslında memurun değil kendi çıkarlarının temsilcisi.
Burası bir çıkar kulübü olmuş. Her yıl biraz daha büyüyor ama üye sayısı kadar yürekleri büyümüyor. Koltuklar, makamlar, promosyonlar uğruna susturulmuş bir kitleden aidat devşiriliyor. Enflasyon yüzde yüz artsa ne yazar? Aldığımız zam, daha ay dolmadan eriyip gidiyor.
Bu düzen böyle gitmez! Memur artık uyanmak zorunda. Ya haklarını savunacak gerçek sendikaları omuzlayacak ya da bu sözde yetkililerin sırtından beslenmesine göz yummaya devam edecek. Kimse kusura bakmasın: Bu sessizlik, bu teslimiyet, bu korku iklimi bitmeli. Çünkü bu gidişle kaybeden sadece maaşımız değil; onurumuz, emeğimiz, geleceğimiz de.

Herkes şunu iyi bilsin: Suskun kalmak, bu soyguna ortak olmaktır!

Dini Değerlerimize Yönelik Kasıtlı ve Provokatif Hakaretlere Şiddetle kınıyoruz
Leman dergisinde yayımlanan içeriklerde, milletimizin en kutsal değerlerinden olan dini inançlarımıza yönelik kasıtlı ve provokatif hakaretlerin yer aldığı tespit edilmiştir. Bu tür yayınlar, toplumun manevi dokusunu zedelemekle kalmayıp, toplumsal barış ve huzuru da derinden sarsmaktadır. “Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’in hayasızca karikatürize edilmesini şiddetle kınıyoruz. Yapılan basın özgürlüğü değildir. Yapılan ifade özgürlüğü değildir. Dini değerlerimizi aşağılayan, Müslümanların vicdanında derin yaralar açan bu tür girişimler provokasyon amaçlıdır ve buna cüret edenler hukuk önünde hesap vermelidir. Peygamber Efendimizin karikatürünü yaparak hakaret eden bu zihniyeti lanetliyoruz” Dini değerlerimiz, devletimizin ve milletimizin varoluşunun temelidir.
Bu kutsal değerlere yönelik saldırılar, toplumun tamamını hedef alan ağır bir saygısızlık ve nefret suçu mahiyetindedir. İfade özgürlüğü adı altında yapılan bu tür provokasyonları kesinlikle kabul etmiyor, kınıyoruz.
Leman dergisi yönetimini, sorumsuz ve nefret dili içeren yayın politikalarından derhal vazgeçmeye, toplumsal hassasiyetlere saygı göstermeye çağırıyoruz. Aksi takdirde, hukuki ve toplumsal nezdinde gerekli tüm yasal yollara başvuracağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Dini değerlerimize yönelik bu saldırılar karşısında sessiz kalmayacak, gereken tüm tepkiyi en güçlü şekilde ortaya koyacağız.

Yurt İmar Sene Genel Merkezi