Artık Büyüme Ateşini Yakalım

Sendikal mücadele, sadece bir mesai çizelgesi değil, bir adanmışlık ve sürekli yenilenme gerektiren kutsal bir bayrak yarışıdır. Bugün, Yurt Sendikaları Konfederasyonu ailesi olarak, hepimizin gurur duyduğu geçmişimize rağmen, bir an durup aynaya bakma mecburiyetimiz var. Zira görünen o ki, Konfederasyonumuzun büyüme ve etki yaratma konusunda saati bir süredir durmuş vaziyette.
Duran bir saat, günde iki kez doğru zamanı gösterir; ancak sendikal hareket, günde iki doğru yetinen bir yapıya sahip olamaz. Sendika, her an, her saniye büyümek, güçlenmek ve üyelerinin haklarını daha iyi savunmak zorundadır.

Konfor Alanı Tehlikesi
Kabul edelim; mevcut yapılar, yöneticileri bir konfor alanına çekebilir. Rutin toplantılar, alışılmış aidat gelirleri ve belli bir üye sayısının sağladığı güven duygusu, en büyük düşmanımızdır. Sendikal siyaset, futbol ligine benzer: Ya zirveye oynarsınız ya da küme düşme tehlikesini yaşarsınız. Ortada kalmak, aslında gerilemek demektir.
Kamu çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarını masada güçlü bir sesle savunabilmek, matematiksel bir zorunluluktur. Sendikanın masadaki ağırlığı (yani toplu sözleşme yetkisi), doğrudan doğruya üye sayısıyla orantılıdır. Eğer büyüme hedefini askıya alırsak, haklarımızı da askıya almış oluruz. Yöneticilerimiz artık bu gerçeği iliklerine kadar hissetmelidir.

Anahtar Sorumluluk: Liderlik Vizyonu
Bu büyük potansiyeli harekete geçirmenin anahtarı, Genel Merkezden iş yeri temsilcisine kadar tüm kademelerdeki liderlerimizin ellerindedir. Artık mazeret bildirme dönemi bitmiş, icraat ve sonuç dönemi başlamıştır.
* Vizyoner Olun: Sadece bir sonraki dönem toplu sözleşmesini değil, 5 yıl sonraki sendikal haritayı planlayın. Hedefler somut ve ölçülebilir olmalıdır. Her şubenin, her ilin ve her temsilcinin kendine ait bir üye kazanım karnesi olmalıdır.
* Sürekli Eğitim: Sendikacılık, mevzuat bilmeyi gerektirir. Temsilcilerimizi mevzuat ve saha iletişimi konusunda kesintisiz eğitime tabi tutmalıyız. Bilgisini güncellemeyen temsilci, üyeye umut veremez.
* Sahaya Dönüş: Yöneticiler makamlarından çıkmalı, sahaya inmelidir. Üyenin ve potansiyel üyenin dertlerini masada değil, çalışma ortamında dinlemeliyiz. Kapısı çalınan her kamu çalışanı, Yurt Sendikaları’nın güler yüzlü temsilcisini görmelidir.

Sonuç: Herkes Elinden Geleni Yaparsa…
Unutmayalım ki, güçlü sendikalar sadece üyelerinin değil, ülkenin demokratik yaşamının da güvencesidir. Yurt Sendikaları Konfederasyonu, bu ülkenin sendikal hareketine katkı sunabilecek büyük bir potansiyele sahiptir.
Fakat bu potansiyel, kendi kendine harekete geçmeyecektir.
Tüm yöneticilerimiz ve üyelerimiz, bu yazıyı bir uyarı zili olarak kabul etmeli ve “Ben sendikam için ne yaptım?” sorusunu sormalıdır. Artık omuz silkme, işi başkasına atma lüksümüz kalmamıştır. Herkes üzerine düşeni, en az iki katını yaparak yapmalıdır.
Gelin, hep birlikte duran saati kuralım. Büyüme ateşini yakalım. Yurt Sendikaları’nı, kamu çalışanlarının en büyük ve en güvenilir adresi yapalım! Saygılarımızla
Mehmet ÇOLAK
Yurt İmar Sen Genel Başkanı