Yurt Eğitim Sen Tarafından Merhum Halil YOLALAN anısına Anlamlı Yarışma

Sendikamız Yönetim Kurulu Üyemiz (merhum) Sayın Halil Yolalan’ın anısını yaşatmak amacıyla anlamlı bir etkinlik başlıyor.
Sendikamızın ilk üyelerinden ve uzun süre Genel Merkezimiz değişik kademelerinde yöneticilik yapmış, fedakâr cefakar Sayın Halil Yolalan’ın 12 Kasım 2024 tarihinde ani vefatı bizleri derinden üzdü. Genel Başkanımızın talimatı ile Sendikamız Genel Merkez 10.01.2025 tarih ve 2025/06 nolu Yönetim Kurulu Kararı ile Halil Yolalan’ın adını yaşatmak ve hatırlamak için resim ve şiir yarışması düzenleme kararı alınmıştır.

Değerli üyelerimiz ve üyelerimizin yakınları; Sendikamızın Genel Başkan Yardımcısı (merhum) Halil Yolalan anısına anlamlı bir etkinliğe imza atıyoruz. “Halil Yolalan” temasıyla düzenlenecek resim ve şiir yarışması, üyelerimiz başta olmak üzere ve üyelerimizin aileleri duygu dolu bir birlikteliğe davet ediyoruz.

“YURT SENDİKALARI BENİM BÜYÜK AİLEM” başlığıyla gerçekleştirilecek resim ve şiir yarışması, YURT Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı tüm sendika kollarının üyeleri ve birinci derece yakınlarının katılımına açık olacak.

Bu özel yarışma, YURT Sendikaları Konfederasyonu ve Üye Sendikaları çatısı altında dayanışma kültürünü ve aile bağlarını sanatın birleştirici gücüyle ortaya koymayı hedefliyor. Merhum Halil Yolalan’ın Sendikal mücadeledeki özverili katkılarını hatırlamak ve yeni kuşaklara örnek bir değer aktarımı sağlamak amacıyla düzenlenen yarışma ile duygu ve birliktelik temalarını ön plana çıkaracak.

Yarışma, sendika çatısı altında oluşan dostluk, dayanışma ve aidiyet duygusunu sanat aracılığıyla ifade etmeyi amaçlıyor. Halil Yolalan’ın sendikal mücadeleye ve eğitime kattığı değerleri yaşatmak, bu vesileyle onun anısını onurlandırmak hedefleniyor.

Halil Yolalan “Yurt Sendikaları Benim Büyük Ailem” temalı resim ve şiir yarışmalarına, YURT Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı tüm Sendikaların üyeleri ve üyelerin birinci derece yakınları katılabilecek.

Bu anlamlı etkinlikte siz de yer almak, Halil Yolalan’ın anısını sanatla yaşatmak isterseniz başvurunuzu bekliyoruz. Unutmayın, “BİZ BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ”

Unutmadık

Unutmayacağız

Sessiz Soygun: Memurun Maaşı Eriyor, Sözde Yetkili Sendika Seyrediyor

Yine bir enflasyon rakamı açıklandı. Rakamlar kağıt üzerinde belki yuvarlak, ama memurun cebindeki delik her geçen gün daha da büyüyor. Maaşlar, market sepetinin yarısına yetmiyor. Elektrik, su, doğalgaz faturaları maaşı katlayarak geçiyor. Peki ortada bir mücadele var mı? Koca bir hiç!

Milyonlarca kamu çalışanının haklarını savunmak için yetki alan sendika ne yapıyor? İmzayı atıp, protokol fotoğrafı verip, üç beş demagojiyle meydanlarda poz kesmekten öteye geçmiyor. Üye sayıları maşallah artıyor da artıyor. Aidatlar tıkır tıkır kesiliyor. Ama memurun sofrasında et yok, çocuğunun defterinde umut yok.

Sözde yetkili sendika yıllardır aynı masada. Sırtını siyasetçiye yaslayıp “al gülüm ver gülüm” pazarlığıyla memurun hakkını üç kuruşa satıyor. Sadece bu kadar da değil: Çalışanların kafasına “Üye olmazsan tayin olmaz, terfi olmaz” baskısıyla korku salıyor. Bu nasıl sendikacılık? Bu olsa olsa bir düzenin beslemesi, sarı sendikacılığın en kötü örneği olur.
Bakın etrafınıza: Pazar filesini dolduramayan, aldığı maaşı kredi kartı borcuna yatıran, çocuklarının okul masrafını hesaplayıp geceleri gözüne uyku girmeyen milyonlar var. Hani bunların sesi? Hani meydanlar? Nerede toplu eylemler? Nerede masada yumruğunu vuran adamlar? Yok. Çünkü yetkili dedikleri sendika, aslında memurun değil kendi çıkarlarının temsilcisi.
Burası bir çıkar kulübü olmuş. Her yıl biraz daha büyüyor ama üye sayısı kadar yürekleri büyümüyor. Koltuklar, makamlar, promosyonlar uğruna susturulmuş bir kitleden aidat devşiriliyor. Enflasyon yüzde yüz artsa ne yazar? Aldığımız zam, daha ay dolmadan eriyip gidiyor.
Bu düzen böyle gitmez! Memur artık uyanmak zorunda. Ya haklarını savunacak gerçek sendikaları omuzlayacak ya da bu sözde yetkililerin sırtından beslenmesine göz yummaya devam edecek. Kimse kusura bakmasın: Bu sessizlik, bu teslimiyet, bu korku iklimi bitmeli. Çünkü bu gidişle kaybeden sadece maaşımız değil; onurumuz, emeğimiz, geleceğimiz de.

Herkes şunu iyi bilsin: Suskun kalmak, bu soyguna ortak olmaktır!

Dini Değerlerimize Yönelik Kasıtlı ve Provokatif Hakaretlere Şiddetle kınıyoruz
Leman dergisinde yayımlanan içeriklerde, milletimizin en kutsal değerlerinden olan dini inançlarımıza yönelik kasıtlı ve provokatif hakaretlerin yer aldığı tespit edilmiştir. Bu tür yayınlar, toplumun manevi dokusunu zedelemekle kalmayıp, toplumsal barış ve huzuru da derinden sarsmaktadır. “Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’in hayasızca karikatürize edilmesini şiddetle kınıyoruz. Yapılan basın özgürlüğü değildir. Yapılan ifade özgürlüğü değildir. Dini değerlerimizi aşağılayan, Müslümanların vicdanında derin yaralar açan bu tür girişimler provokasyon amaçlıdır ve buna cüret edenler hukuk önünde hesap vermelidir. Peygamber Efendimizin karikatürünü yaparak hakaret eden bu zihniyeti lanetliyoruz” Dini değerlerimiz, devletimizin ve milletimizin varoluşunun temelidir.
Bu kutsal değerlere yönelik saldırılar, toplumun tamamını hedef alan ağır bir saygısızlık ve nefret suçu mahiyetindedir. İfade özgürlüğü adı altında yapılan bu tür provokasyonları kesinlikle kabul etmiyor, kınıyoruz.
Leman dergisi yönetimini, sorumsuz ve nefret dili içeren yayın politikalarından derhal vazgeçmeye, toplumsal hassasiyetlere saygı göstermeye çağırıyoruz. Aksi takdirde, hukuki ve toplumsal nezdinde gerekli tüm yasal yollara başvuracağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Dini değerlerimize yönelik bu saldırılar karşısında sessiz kalmayacak, gereken tüm tepkiyi en güçlü şekilde ortaya koyacağız.

Yurt İmar Sene Genel Merkezi

Enflasyonun Gölgesinde Bir Temmuz: Kamu Emekçisinin Gözü TÜİK’te

*Mehmet Çolak – Yurt İmar Sen Genel Başkanı*

Yılın en kritik dönemeçlerinden birine daha geldik. Kamu çalışanlarının ve emeklilerin Temmuz ayında alacağı zam oranı, TÜİK’in açıklayacağı Haziran enflasyon verileriyle netleşecek. Ama bu, sadece teknik bir hesap meselesi değil. Bu, milyonlarca kamu emekçisinin sofrasına ne kadar ekmek koyabileceğinin, çocuğunun eğitim masrafını nasıl karşılayabileceğinin, yaz aylarını nasıl geçireceğinin de göstergesi.
Bugün, kamu çalışanlarının maaşları ne yazık ki her geçen ay biraz daha eriyor. Yılbaşında verilen zam, daha ilk üç ayda etkisini kaybetti. Kira, gıda, ulaşım ve enerji fiyatlarındaki artış karşısında sabit gelirlinin maaşı çaresizce yerinde sayıyor. TÜİK’in beş aylık enflasyon verisi %22,72 olarak açıklandı. Haziran rakamıyla birlikte bu oranın %25’i geçeceği aşikâr. Ancak bizler sadece bir rakamın değil, o rakamın temsil ettiği yaşam koşullarının peşindeyiz.
TÜİK’in enflasyon verileri, artık sadece ekonomik bir gösterge değil; kamu çalışanı için umut, endişe ve beklenti anlamına geliyor. Çünkü açıklanacak bu veri, aynı zamanda alın terinin karşılığını ne kadar alacağımızı belirliyor. Toplu sözleşmede belirlenen %10’luk zamma ek olarak verilecek enflasyon farkı, ne yazık ki maaşları gerçek enflasyon karşısında tam anlamıyla koruyamıyor.
Buradan açıkça ifade etmek isterim: Kamu çalışanı artık sadece zam değil, **hakkaniyetli bir ücret politikası** talep ediyor. Enflasyonla baş edemeyen bir gelir yapısı, ne hizmetin verimini artırır, ne de toplumsal refahı yükseltir. Ekonomik istikrar, kamu çalışanının emeğinin korunmasından geçer. Bunun için de zam oranlarının masa başı değil, gerçek piyasa koşullarına göre belirlenmesi gerekir.
Yurt İmar Sen olarak, kamu çalışanlarının hakkını her platformda savunmaya devam edeceğiz. Temmuz ayında belirlenecek maaş artışı, yalnızca bugünün değil, aynı zamanda adaletli bir gelecek umudunun da göstergesi olmalıdır.

Saygılarımla,
**Mehmet Çolak**
**Yurt İmar Sen Genel Başkanı**

Kamu Çalışanları Neden Sendikalı Olmalıdır?

Ülkemizde milyonlarca kamu çalışanı, devletin omurgasını oluşturan görevleri büyük bir özveriyle yerine getiriyor. Öğretmenler, hemşireler, memurlar, zabıtalar, teknisyenler… Her biri kamu hizmetinin görünmeyen ama vazgeçilmez kahramanları. Ancak bu değerli hizmetin karşılığında kamu çalışanlarının yaşam ve çalışma koşulları her zaman hak ettikleri düzeyde olmuyor. Tam da bu noktada, kamu çalışanlarının sendikalı olması bir tercih değil, bir zorunluluk haline geliyor.
Sendikalar, sadece daha yüksek maaş istemek için değil; adil çalışma koşulları, güvenceli istihdam, iş barışı ve mesleki saygınlık için de varlık gösterir. Sendikalı olmak, kamu çalışanının sesinin daha gür çıkması, yalnız olmadığını bilmesi ve haklarına sahip çıkması demektir. Toplu sözleşme hakkı, kamu görevlilerinin taleplerini bir pazarlık masasına taşıyabilmesinin en meşru yoludur.
Günümüzde birçok kamu çalışanı, düşük ücret artışları, fazla iş yükü, liyakatsiz atamalar ve güvencesiz istihdam gibi sorunlarla mücadele ediyor. Tek başına bu sorunlarla baş etmek zordur. Ancak sendikalı bir kamu çalışanı, arkasında yüz binlerin sesiyle taleplerini dile getirme gücüne sahiptir. Üstelik sendikalar sadece kazanılmış hakları korumaz, aynı zamanda yeni hakların da kapısını aralar.
Bazıları sendikaları siyasetle özdeşleştirip mesafeli durmayı tercih ediyor. Oysa güçlü bir sendikal bilinç, siyasetten bağımsız olarak, insan onuruna yakışır bir çalışma hayatının teminatıdır. Demokratik bir ülkede kamu çalışanlarının örgütlü olması, hem devletin adaletini hem de toplumun refahını pekiştirir.
Unutulmamalıdır ki hak, ancak talep edilirse kazanılır. Ve bu taleplerin en etkili adresi sendikalardır. Kamu çalışanı olarak sendikalı olmak, sadece bugünü değil, yarını da güvence altına almaktır.

Kıymetli Kamu Çalışanları, Değerli Vatandaşlarımız,
Birliğin, paylaşmanın ve dayanışmanın en güzel ifadesi olan Kurban Bayramı’nı hep birlikte karşılamanın huzurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Kurban Bayramı; sadece bir ibadetin değil, aynı zamanda yardımlaşmanın, kardeşliğin ve insanî değerlerin yeniden yeşermesinin vesilesidir. Bu mübarek günlerde, milletçe kenetlenerek dayanışma duygularımızı güçlendirmeli, kırgınlıklarımızı geride bırakmalı, sevgi, saygı ve hoşgörüyü esas almalıyız.
Yurt İmar Sen olarak, kamu çalışanlarımızın alın terine sahip çıkmayı, emeğin onurunu korumayı ve hak mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Bayramların ruhuna uygun bir şekilde, adaletli, eşit ve insan onuruna yakışır bir çalışma hayatı için mücadelemize devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle, başta kamu emekçileri olmak üzere, aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor; bayramın sağlık, huzur, bereket ve barış getirmesini temenni ediyorum.
Bayramınız mübarek olsun.
Saygılarımla,
[Mehmet ÇOLAK]
Yurt İmar Sen Genel Başkanı