admin

Kırmızı Modern Günlük Haber Özeti Youtube Küçük Resmi
2 min read

*Mehmet Çolak – Yurt İmar Sen Genel Başkanı*

Yılın en kritik dönemeçlerinden birine daha geldik. Kamu çalışanlarının ve emeklilerin Temmuz ayında alacağı zam oranı, TÜİK’in açıklayacağı Haziran enflasyon verileriyle netleşecek. Ama bu, sadece teknik bir hesap meselesi değil. Bu, milyonlarca kamu emekçisinin sofrasına ne kadar ekmek koyabileceğinin, çocuğunun eğitim masrafını nasıl karşılayabileceğinin, yaz aylarını nasıl geçireceğinin de göstergesi.
Bugün, kamu çalışanlarının maaşları ne yazık ki her geçen ay biraz daha eriyor. Yılbaşında verilen zam, daha ilk üç ayda etkisini kaybetti. Kira, gıda, ulaşım ve enerji fiyatlarındaki artış karşısında sabit gelirlinin maaşı çaresizce yerinde sayıyor. TÜİK’in beş aylık enflasyon verisi %22,72 olarak açıklandı. Haziran rakamıyla birlikte bu oranın %25’i geçeceği aşikâr. Ancak bizler sadece bir rakamın değil, o rakamın temsil ettiği yaşam koşullarının peşindeyiz.
TÜİK’in enflasyon verileri, artık sadece ekonomik bir gösterge değil; kamu çalışanı için umut, endişe ve beklenti anlamına geliyor. Çünkü açıklanacak bu veri, aynı zamanda alın terinin karşılığını ne kadar alacağımızı belirliyor. Toplu sözleşmede belirlenen %10’luk zamma ek olarak verilecek enflasyon farkı, ne yazık ki maaşları gerçek enflasyon karşısında tam anlamıyla koruyamıyor.
Buradan açıkça ifade etmek isterim: Kamu çalışanı artık sadece zam değil, **hakkaniyetli bir ücret politikası** talep ediyor. Enflasyonla baş edemeyen bir gelir yapısı, ne hizmetin verimini artırır, ne de toplumsal refahı yükseltir. Ekonomik istikrar, kamu çalışanının emeğinin korunmasından geçer. Bunun için de zam oranlarının masa başı değil, gerçek piyasa koşullarına göre belirlenmesi gerekir.
Yurt İmar Sen olarak, kamu çalışanlarının hakkını her platformda savunmaya devam edeceğiz. Temmuz ayında belirlenecek maaş artışı, yalnızca bugünün değil, aynı zamanda adaletli bir gelecek umudunun da göstergesi olmalıdır.

Saygılarımla,
**Mehmet Çolak**
**Yurt İmar Sen Genel Başkanı**

Ülkemizde milyonlarca kamu çalışanı, devletin omurgasını oluşturan görevleri büyük bir özveriyle yerine getiriyor. Öğretmenler, hemşireler, memurlar, zabıtalar, teknisyenler… Her biri kamu hizmetinin görünmeyen ama vazgeçilmez kahramanları. Ancak bu değerli hizmetin karşılığında kamu çalışanlarının yaşam ve çalışma koşulları her zaman hak ettikleri düzeyde olmuyor. Tam da bu noktada, kamu çalışanlarının sendikalı olması bir tercih değil, bir zorunluluk haline geliyor.
Sendikalar, sadece daha yüksek maaş istemek için değil; adil çalışma koşulları, güvenceli istihdam, iş barışı ve mesleki saygınlık için de varlık gösterir. Sendikalı olmak, kamu çalışanının sesinin daha gür çıkması, yalnız olmadığını bilmesi ve haklarına sahip çıkması demektir. Toplu sözleşme hakkı, kamu görevlilerinin taleplerini bir pazarlık masasına taşıyabilmesinin en meşru yoludur.
Günümüzde birçok kamu çalışanı, düşük ücret artışları, fazla iş yükü, liyakatsiz atamalar ve güvencesiz istihdam gibi sorunlarla mücadele ediyor. Tek başına bu sorunlarla baş etmek zordur. Ancak sendikalı bir kamu çalışanı, arkasında yüz binlerin sesiyle taleplerini dile getirme gücüne sahiptir. Üstelik sendikalar sadece kazanılmış hakları korumaz, aynı zamanda yeni hakların da kapısını aralar.
Bazıları sendikaları siyasetle özdeşleştirip mesafeli durmayı tercih ediyor. Oysa güçlü bir sendikal bilinç, siyasetten bağımsız olarak, insan onuruna yakışır bir çalışma hayatının teminatıdır. Demokratik bir ülkede kamu çalışanlarının örgütlü olması, hem devletin adaletini hem de toplumun refahını pekiştirir.
Unutulmamalıdır ki hak, ancak talep edilirse kazanılır. Ve bu taleplerin en etkili adresi sendikalardır. Kamu çalışanı olarak sendikalı olmak, sadece bugünü değil, yarını da güvence altına almaktır.

Mavi Dokulu Haber Kanalı Canlı Yayın Duyurusu Youtube Küçük Resmi
1 min read

Kıymetli Kamu Çalışanları, Değerli Vatandaşlarımız,
Birliğin, paylaşmanın ve dayanışmanın en güzel ifadesi olan Kurban Bayramı’nı hep birlikte karşılamanın huzurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Kurban Bayramı; sadece bir ibadetin değil, aynı zamanda yardımlaşmanın, kardeşliğin ve insanî değerlerin yeniden yeşermesinin vesilesidir. Bu mübarek günlerde, milletçe kenetlenerek dayanışma duygularımızı güçlendirmeli, kırgınlıklarımızı geride bırakmalı, sevgi, saygı ve hoşgörüyü esas almalıyız.
Yurt İmar Sen olarak, kamu çalışanlarımızın alın terine sahip çıkmayı, emeğin onurunu korumayı ve hak mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Bayramların ruhuna uygun bir şekilde, adaletli, eşit ve insan onuruna yakışır bir çalışma hayatı için mücadelemize devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle, başta kamu emekçileri olmak üzere, aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor; bayramın sağlık, huzur, bereket ve barış getirmesini temenni ediyorum.
Bayramınız mübarek olsun.
Saygılarımla,
[Mehmet ÇOLAK]
Yurt İmar Sen Genel Başkanı

Kadir YILDIZ
Yurt İmar Sen Genel Başkan Yardımcısı

Kıymetli kamu çalışanları, değerli yol arkadaşlarım,
Bir toplu sözleşme sürecinin daha eşiğindeyiz. Masaya sadece rakamları değil; alın terimizi, mesai arkadaşlarımızın beklentilerini, emekli üyelerimizin sesi olan talepleri ve yarının umudunu taşıyoruz. Bu masa, sadece sendikal bir pazarlık zemini değil, aynı zamanda emeğin saygınlığını koruma mücadelemizin simgesidir.

Bugün, milyonlarca kamu çalışanının dört gözle beklediği bu sürecin ciddiyetinin ve sorumluluğunun bilinciyle hareket ediyoruz. Memurun geçim derdinin, iş güvencesinin, insan onuruna yaraşır çalışma koşullarının, liyakatin ve adaletin sesi olacağız. Taleplerimizi sadece ekonomik parametrelerle değil, sosyal ve demokratik hakların da merkezine koyarak dile getireceğiz.
Geçmiş toplu sözleşme süreçlerinde yaşananlar bize bir gerçeği gösterdi: Sessiz kalan hak alamaz. Bu yüzden, birlik olacağız. Haklarımızı savunurken sesimiz yüksek, duruşumuz vakur olacak. Masaya güçlü gidiyoruz çünkü arkamızda hakkın ve haklının gücüne inanan bir kamu emekçisi ordusu var.
Bu toplu sözleşme süreci; yalnızca zam oranlarının değil, özlük haklarının, çalışma koşullarının, tayin ve terfi sistemlerinin, kadın çalışanlarımızın taleplerinin, genç memurlarımızın geleceğe dair umutlarının da masaya yatırıldığı bir süreç olacak.
Sizden gelen her öneri, her eleştiri bizim için değerlidir. Ortak akıl ve mücadele ruhuyla, sizlerin sesi olmaya devam edeceğiz. Bu mücadeleyi birlikte kazanacağız.

Kırmızı Modern Günlük Haber Özeti Youtube Küçük Resmi
2 min read

Mehmet ÇOLAK
Yurt İmar Sen Genel Başkanı
Yaklaşan Toplu Sözleşme Görüşmeleri Öncesi Yurt İmar Sen Genel Başkanımızın Yazısı
Başkan ÇOLAK yazısında ;Kamu çalışanlarının emeği, bu ülkenin omurgasını oluşturan en değerli güçlerden biridir. Öğretmenlerimiz sınıflarda, hemşirelerimiz hastanelerde, zabıt katiplerimiz adliyelerde, memurlarımız ise ülkenin dört bir yanında görev başında, fedakârca çalışmaktadır. Onlar, sadece maaş bordrolarında isimleri yazan kişiler değil; hizmetin gerçek sahipleridir.
Bugün bir kez daha toplu sözleşme masasına oturuyoruz. Ancak bu masa sadece rakamların konuşulduğu bir yer değildir. Bu masa, adaletin, hakkaniyetin ve sosyal devlet ilkesinin sınandığı bir yerdir.
Uzun yıllardır kamu çalışanlarının yaşadığı sorunları yakından biliyoruz. Enflasyon karşısında eriyen maaşlar, bozulan gelir dağılımı, özlük haklarında yaşanan tıkanmalar ve yardımcı hizmetler sınıfı gibi yıllardır çözüm bekleyen konular artık ötelenemez. Toplu sözleşme, işte bu taleplerin yüksek sesle dile getirileceği ve somut çözümlerle sonuçlandırılması gereken bir süreçtir.
Genel Başkan olarak biz, üyelerimizin yalnızca ekonomik taleplerini değil; insan onuruna yakışır çalışma koşulları, iş güvencesi, liyakat esaslı atama ve terfi sistemi gibi temel ilkeleri de gündemimizin merkezine alıyoruz. Çünkü kamu hizmeti güçlü olursa, devlet güçlü olur. Kamu çalışanı güvende olursa, vatandaşın aldığı hizmet kaliteli olur.
Taleplerimiz net:
* Gerçek enflasyona uygun, refah payı içeren maaş artışları,
* 3600 ek gösterge başta olmak üzere unvan adaletsizliklerinin giderilmesi,
* Yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılarak genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesi,
* Sözleşmeli personelin kadroya alınması,
* Fazla mesai ve görev tazminatlarının hakkaniyetli şekilde artırılması.
Bu toplu sözleşme sadece bir mali pazarlık değil, aynı zamanda sosyal adaletin yeniden inşasıdır. Kamu çalışanı bir yük değil, bu ülkenin kalkınmasının ana aktörüdür. Masadan yalnızca rakamlarla değil, onurla ve güvenle kalkmak istiyoruz.
Bu süreçte bizlere destek olan tüm kamu emekçilerine, mücadelemize omuz veren tüm sendikal dostlara teşekkür ediyor, bu toplu sözleşmenin tüm kamu çalışanları için hayırlı sonuçlar getirmesini temenni ediyorum.

2 min read

Yüksek enflasyon dönemlerinde kamu çalışanlarının alım gücünün düşmesi ciddi bir sorun teşkil eder. Bu durum, özellikle maaş artışlarının enflasyonun gerisinde kalması halinde daha da belirginleşir. Kamu çalışanları, sabit gelirli oldukları için enflasyondan en çok etkilenen gruplardan biridir. Eğer yetkili sendikalar bu süreçte üyelerinin haklarını yeterince savunmuyorsa ya da kamuoyunda bu yönde bir algı oluşmuşsa, eleştirilerin odağı haline gelmeleri kaçınılmazdır.
“Yetkili sendika sefa içerisinde” ifadesi, sendikanın üyelerinin yaşadığı ekonomik zorluklara kayıtsız kaldığı veya imtiyazlı bir pozisyonda bulunduğu yönündeki eleştiriyi yansıtır. Bu tür algılar, sendikalara olan güveni sarsabilir ve üyelik oranlarında düşüşe yol açabilir.
Bu duruma çözüm olarak:
* Sendikaların daha şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim sergilemesi,
* Toplu sözleşmelerde enflasyon farkını ve hayat pahalılığını telafi edici düzenlemeler için daha etkin mücadele etmesi,
* Kamu çalışanlarının sesini duyurabilecekleri platformların güçlendirilmesi önemli olabilir.

Sendikalara üye olunurken sendikaların güçlenerek idarelerin yanında yer alarak üyelerinin sorun ve sıkıntılarına kayıtsız kalırken kendi yöneticilerinin menfaatlerine yönelik çalışmalar yapmaları her zaman gerçek sendikacılığın güçlenmesi gerekmektedir.
Yurt Sendikaları konfederasyonuna bağlı sendika iş kollarımız ile her zaman siyasetten uzak bir anlayışla çalışmalarımıza devam ederken belki yetkili değiliz ancak etkili bir sendika olmak yolunda emin adımlar ile yolumuza devam ediyoruz.

Red Modern Inflation Affects Facebook Post
2 min read

7. Dönem Toplu Görüşme Masasında Sözde Yetkili Sendikanın Kzanım diye Çalışanları kandırdığı bir çok kazanımın yanıltma ve kandırmadan başka bir şey olmadığını gösterdi
Bayındırhık, İnşaat ve Köy Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme kazanımı olarak
Tapu ve Kadastro tazminatı
MADDE 1- (1) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü kadro ve pozisyonlarında bulunanlardan tapu ve kadastro hizmetlerinde görevlendirilen ve arazide fiilen çalışanlara, döner sermaye bütçesinden karşılanmak üzere, fiilen çalıştıkları her gün için 200 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda kadastro tazminatı ödenir.
AYRICA MİLLİ EMLAK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ çALIŞANLARI İÇİNDE KAZANIM OLARAK İMZALANNAN MADDE
(2) Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı taşra teşkilatında Milli Emlak Genel Müdürlüğü hizmetlerini yürüten milli emlak birimlerinde görev yapan kadrolu ve sözleşmeli personelden birinci fıkrada belirtilen personelle aynı hizmet kapsamında arazide çalışanlara da, bu kapsamda fiilen çalıştıkları her gün için birinci fıkraya göre tazminat ödenir. denilmektedir.
ancak bugüne kadar hiç bir Milli Emlak Biriminde bu tazminat ödenmezken toplu szöleşme zam oranları devam eden aydan itibaren enflasyon karşısında erimeye devam ediyor.
ancak sözde yetkili sendikanın takip ettiği konular arasında olmadığı için çalışanlar kaybetmeye devam ediyor Yurt Sendikaları olarak Toplu Sözleşme kaznımlarının elde edilmesi ve çalışanların yararlanması için ilgili kurumlar nezdinde takipçisi olacağız. SÖZDE KAZANIM DEDİLER AMA HİÇ BİR ÇALIŞAN ALAMADI

iyi-bir-lider-hangi-ozelliklere-sahip-olmalidir
2 min read

Birleştirici bir yönetici olmak, çalışanların motivasyonunu artırmak, işbirliğini teşvik etmek ve ekip içerisinde uyumlu bir çalışma ortamı yaratmak açısından çok önemlidir. İşte birleştirici yöneticilik için bazı temel özellikler ve davranışlar:

1. Empati : Çalışanların duygularını ve ihtiyaçlarını anlamak, onlara destek olmak ve gerektiğinde yardım etmek önemlidir. Empati kurabilen bir yönetici, çalışanlarının güvenini kazanır ve ekibi bir arada tutar.

2. İletişim : Açık, dürüst ve şeffaf bir iletişim sağlamak, çalışanlar arasında güveni ve işbirliğini artırır. Düzenli toplantılar, geri bildirimler ve açık kapı politikası ile çalışanların fikirlerini ve sorunlarını dile getirmelerine imkan tanımak önemlidir.

3. Takım Ruhu : Ekip çalışmasını ve dayanışmayı teşvik eden bir yönetici, çalışanların birbirleriyle uyum içinde çalışmasını sağlar. Ortak hedefler belirlemek ve başarıları birlikte kutlamak, ekip ruhunu güçlendirir.

4. Adalet : Çalışanlara eşit ve adil davranmak, ayrımcılığa karşı durmak ve herkese eşit fırsatlar sunmak, birleştirici bir yönetici olmanın temel unsurlarındandır.

5. Destekleyici Liderlik : Çalışanların gelişimlerine ve kariyer hedeflerine destek olmak, eğitim ve gelişim fırsatları sunmak, çalışanların motivasyonunu ve bağlılığını artırır.

6. Esneklik : Değişen koşullara ve ihtiyaçlara uyum sağlamak, çalışanların bireysel ihtiyaçlarına göre esnek çözümler sunmak, birleştirici bir yönetici olmanın önemli bir parçasıdır.

7. Güven ve Saygı : Çalışanlar arasında güven ve saygı ortamı oluşturmak, birleştirici yönetim için kritik öneme sahiptir. Sözünde durmak, çalışanların fikirlerine değer vermek ve onları dinlemek güven ve saygı ilişkisini güçlendirir.

8. Problem Çözme : Çatışma ve anlaşmazlıkları çözme becerisine sahip olmak, ekip içerisinde uyum ve işbirliği sağlamak açısından önemlidir. Çalışanlar arasında adil ve etkili çözümler bulmak, birleştirici bir yönetici olmanın anahtarıdır.

Bu özelliklere sahip bir yönetici, ekibini bir arada tutarak verimli ve uyumlu bir çalışma ortamı yaratabilir.

sosyal-medya-pazarlamasi
2 min read

Günümüzün hızla değişen dünyasında, işletmelerin rekabetçi kalabilmeleri ve rekabette önde kalabilmeleri için kurumsal kapasitelerini sürekli iyileştirmeleri ve geliştirmeleri büyük önem taşımaktadır. Bu, müşterilerimize daha iyi hizmet vermek ve pazar trendlerine uyum sağlamak için uzmanlığımızı, becerilerimizi, kaynaklarımızı ve süreçlerimizi geliştirmeyi içerir. Kurumsal kapasitemizi geliştirerek verimliliğimizi, yenilikçiliğimizi ve genel performansımızı artırabilir, sonuçta şirketimiz için uzun vadeli başarı ve büyümeye yol açabiliriz.

Kurumsal kapasitemizi geliştirmenin önemli yönlerinden biri çalışanların eğitimine ve gelişimine yatırım yapmaktır. Çalışanlarımıza gerekli araçları, kaynakları ve eğitim fırsatlarını sağlayarak onların bilgi ve becerilerini geliştirebilir, rollerinde daha etkili ve üretken olmalarını sağlayabiliriz. Bu sadece bireysel çalışanlara fayda sağlamakla kalmaz, aynı zamanda kuruluşumuzun genel kapasitesini ve yeteneklerini de güçlendirir. Ayrıca, çalışanlarımızın büyümesine ve gelişmesine yatırım yapmak morali, motivasyonu ve çalışanların elde tutulmasını artırarak daha bağlı ve kararlı bir iş gücüne yol açabilir.

Kurumsal kapasitemizi geliştirmenin bir diğer önemli yolu da stratejik ortaklıklar ve işbirliklerinden geçiyor. Diğer işletmeler, kuruluşlar veya sektör liderleriyle ittifaklar kurarak, kendi amaç ve hedeflerimizi ilerletmek için onların uzmanlıklarından, kaynaklarından ve ağlarından yararlanabiliriz. Bu ortaklıklar yeni pazarları keşfetmemize, yenilikçi ürünler veya hizmetler geliştirmemize ve sektördeki erişimimizi ve etkimizi genişletmemize yardımcı olabilir. Başkalarıyla birlikte çalışarak tek başımıza başarabileceğimizden daha fazlasını başarabilir ve şirketimiz için sürdürülebilir büyüme ve başarı sağlayabiliriz.

Son olarak, kurumsal kapasitemizi geliştirmek aynı zamanda operasyonlarımızı düzene koyabilecek, iletişimi geliştirebilecek ve genel verimliliğimizi ve verimliliğimizi artırabilecek teknolojiye, altyapıya ve sistemlere yatırım yapmayı da içerir. Yeni teknolojileri ve araçları benimseyerek rutin görevleri otomatikleştirebilir, insan hatasını azaltabilir ve verilere ve analizlere dayalı olarak daha bilinçli kararlar verebiliriz. Bu, değişen pazar dinamiklerine ve müşteri ihtiyaçlarına karşı çevik, uyarlanabilir ve duyarlı kalmamıza yardımcı olabilir, sonuçta bizi pazar lideri olarak konumlandırabilir ve uzun vadede şirketimiz için sürdürülebilir büyüme ve başarıyı teşvik edebilir.

cropped-Sari-Sade-Futbol-Haber-Manseti-Youtube-Kucuk-Resmi.jpg
1 min read

Enflasyon rakamları için beklenen açıklama geldi. TÜİK 2024 Eylül ayı enflasyon oranları son dakika belli oldu. Her ay bir önceki ayın enflasyon rakamlarını açıklayan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) eylül ayı rakamlarını kamuoyu ile paylaştı. Kritik rakamlar, 2025 Ocak memur ve emekli zammı ile kira artış oranlarında etkili olacak. Geçtiğimiz ay enflasyon aylık yüzde 2,47 olarak gerçekleşti. Öte yandan Eylül 2024 enflasyon tahmini Merkez Bankası raporu ile belli oldu. Ankete göre katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 43,31 iken, bu anket döneminde yüzde 43,14 oldu. Tüm gözler şimdi bugün açıklanacak olan eylül ayı TÜFE enflasyon rakamlarında. Peki, 2024 eylül enflasyon rakamları ne kadar, yüzde kaç oldu?

Kırmızı Desenli Yeni Yıl Kart
2 min read

Yurt İmar Sen Genel Başkanı Mehmet ÇOLAK 2025 yılı için açıklanan memur ve emekli maaş zam oranlarını ile ilgili açıklama yaptı, ÇOLAK açıklanan bu zamlar sonrası memur ve emeklilerin maaşlarının %5,75 eridiği resmi olarak açıklandığını aktardı.
Enflasyon rakamlarının açıklanması, memur ve emekli zamlarının belli olmasıyla, birlikte umutlarını kaybettiklerini vurgulayan Genel Başkan ÇOLAK, ‘Hepimizin bildiği gibi 2024 enflasyonu %44,38 oldu; son 6 aylık dönemde memur ve emeklilerin maaşlarının resmi olarak %5,75 eridiğini kaydetti.
Geçen yıl okul harcamalarının %91,6; kiraların %58,5; sağlık harcamalarını %47,6; gıda harcamlarının %43,6; haberleşme ücretlerinin %34; giyim harcamlarının %32,8 zamlandığını hatırlatan Çolak, ‘Yeniden değerleme oranı da %43,93 olarak belirlendiği bir yerde memur ve emeklilere verilen yüzde 11,55’lik zammın hiç hakkaniyetli olmadığını söyledi. Çolak, 2025 yılı memur ve emekli maaşlarına yapılan zam oranlarını Açıklamada, enflasyonun altında kalan maaş artışlarının çalışanların alım gücünü daha da düşürdüğü vurgulandı. ÇOLAK, memur ve emekli maaşlarının yeniden değerleme oranına güncellenmesini, üzerine refah payı eklenerek gerçek anlamda bir zamma kavuşturulmasını talep ediyoruz.” dedi.
2025 yılı için enflasyonun en düşük yüzde 21 olarak tahmin ediliyor’
Enflasyon rakamlarının açıklanması, memur ve emekli zamlarının belli olmasıyla umutlarını kaybettiklerini ifade eden ÇOLAK, Merkez Bankası tarafından 2025 yılı için enflasyonun en düşük yüzde 21 olarak tahmin edildiğini belirtti.
Değerleme oranının yüzde 43,93 olarak yeniden belirlendiğini aktaran ÇOLAK, şunları kaydetti:”Motorlu taşıtlar vergisi, emlak vergisi ile diğer vergi ve cezalar bu rakama göre artırıldı. Yani , kendi alacaklarına yüzde 44 zam yaptı. Bütün harcamalar yüzde 40’ların üzerinde artmışken maaşlara yıllık kümülatif yüzde 11,3 zam yapmayı yeterli gördüler.
memur ve emekli maaşlarının yeniden değerleme oranına güncellenmesini, üzerine refah payı eklenerek gerçek anlamda bir zamma kavuşturulmasını talep ediyoruz. Ek zam ve refah payının kalıcı bir biçimde düzenlenmesini istiyoruz. Gelir vergisinin adil bir biçimde belirlenmesini, herkesin kazancı ile orantılı bir vergilendirmeye tabi tutulmasını bekliyoruz. Bunun için de memurların gelir vergisi dilimi yüzde 15’te sabitlensin diyoruz. Bütün ödemeler, bilhassa ilave ek ödeme emekli maaşına eklensin, emeklinin de yüzü gülsün, evi şenlensin istiyoruz.